Beşiktaş’ın kimyası bozuldu!
Şöyle ağız tadıyla bir maç izlemeye hasret kaldık, şu hakem hataları yüzünden… Nedir sizden çektiğimiz arkadaş? Antalya maçının hakem triosu, kocaman FIFA kokartlı… VAR’da ise Özgür Yankaya… Hani diyoruz, acemi değiller, FIFA kokartı taşıyorlar, hata yapmazlar nasıl olsa! Yoo bunların hepsi aynı kalıptan çıkmışlar. Eleştiriyoruz, ama değişmemekte inat ediyorlar.
Hep yazıyoruz, çiziyoruz; hiç bir takıma adına bakarak kıyak yapmayın, adaletli olun, maçın da önüne geçmeyin. İsmi lazım değil, o anlı şanlı hakemlerimiz öyle penaltılar veriyorlar ki, gözlerimize inanamıyoruz.
Alın size, Yaşar Kemal Uğurlu… İlk yarıda Buksa’nın karambolde Salih Uçan’ı bırakın arkadan itmeyi, beline yükleniyor. Bize göre buz gibi penaltı… Gelin görün ki ne orta hakem, ne de VAR’daki arkadaşa göre penaltı değil… Hadi ordan hadiii!
Cenk Tosun’un uzatmalarda attığı golü VAR inceledi, doğru da yaptı. Peki Salih Uçan’ın pozisyonunda neredeydin Özgür Yankaya, uykuya mı yattın?
İlk yarıda maçta aklımızda kalan, Salih Uçan’ın sert şutu, kalecinin kornere tokatladığı pozisyon ve de Cenk Tosun’un Kartal’ı öne geçiren golü, hepsi bu kadar…
Yuhhh ki yuhhh! İkinci yarının 25. saniyesinde koca Beşiktaş gol mü yer? Demek ki oluyormuş. Kuşkusuz bu erken golün temelinde futbol dışı faktörler de önem kazandı. Bailly’nin yaptığı hareketlere Teknik Direktör Burak Yılmaz kayıtsız kalmadı, saha içinde Tayfur’un yakasına yapışması üzerine afaroz etti!
Saric ile başlayan, Jehezkel’in iki golüyle devam eden gol zincirinde gözler Bailly’yi aramadı mı? Disiplini elden bırakmayan ev sahibi, hem savunmasını sağlam tuttu, hem de kontrataklar için fırsatlar kovaladı. 68’de Safuri’nin frikik atışında da top üst direkte patladı.
Hiç lafı uzatmaya gerek yok, dün Antalya’daki mücadelede eğer bir yenilgi geldiyse, bu, Bailly’nin umursamaz tavrı, bunun takıma yansımasından kaynaklıdır. Bu olay tüm ekibin kimyasını bozmuştur.
Burak Yılmaz’ın elinin altındaki kadro bu… Bir yanda kronikleşmiş sakatlıklar, diğer yanda hastalıklar (!), artı, formsuz yenilerin sayısal çokluğu… Burak Yılmaz’ın elinde sihirli değnek yok ki, ne yapsın?
Kartal maalesef her geçen gün kan kaybediyor. Zirveden koptu, bir bilinmezliğe kanat çırpıyor. Bugünlerden kurtulmak da o kadar kolay olmayacak.