AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhur İttifakı yerelde işbirliği heyeti çalışmalarına ilişkin, “AK Parti’yle MHP arasındaki görüşmeyi yürüten iki heyet de son derece deneyimli arkadaşlarımız. Cumhur İttifakı’nın ilkelerini, ruhunu koruyacak, başarısını gözetecek şekilde bu çalışmaları yapıyorlar. Bizim açımızdan bu alanda herhangi bir sorun yok, gayet verimli bir işbirliği devam ediyor.” dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, MHP’nin hangi illerde belediye başkan adayı çıkaracağı ve Cumhur İttifakı ölçeğinde netleşen illerin olup olmadığına ilişkin sorusuna Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla oluşmuş heyetler arası görüşmenin verimli şekilde devam ettiğini söyledi.
Bu görüşmelerin yoğun bir emek ve tam bir işbirliği içerisinde gerçekleştirildiğini vurgulayan Çelik, “Bu bahsettiğiniz illerle ilgili bu müzakereler sona erip, liderler son kararı verdikten sonra bu zaten açıklanacaktır. Nihayetinde bütün bu komisyonlar çalışmalarını yapıyor, en son liderlere arz edilecek ve o şekilde gidecek.” dedi.
Çelik, “Şurada sorun var, burada sorun var” gibi zaman zaman haberlerin çıktığını belirterek, bunların müzakerenin doğasında olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli’nin, “AK Parti’yle MHP arasında çözülmeyecek sorun yoktur.” sözlerini anımsatan Çelik, “Dolayısıyla bu gayet verimli, karşılıklı anlayış içerisinde sorun alanlarını giderip, işbirliği alanını büyütecek şekilde yapılıyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın diğer bileşeni olan siyasi partilerin liderleriyle görüştüğünü ve ortaya çıkan sonuçlar olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
“Genel Merkezimiz o sonuçları değerlendiriyor, onlar da yakın zaman içerisinde şekillenecektir. Dolayısıyla burada Cumhur İttifakı açısından bir sorun yoktur. AK Parti’yle MHP arasındaki görüşmeyi yürüten iki heyet de son derece deneyimli arkadaşlarımız. Cumhur İttifakı’nın ilkelerini, ruhunu koruyacak, başarısını gözetecek şekilde bu çalışmaları yapıyorlar. Bizim açımızdan bu alanda herhangi bir sorun yok, gayet verimli bir işbirliği devam ediyor.”
Çelik, heyetlerin görüşme takviminde kaç tane konuları kaldığını bilemediğini belirterek, konu kalırsa “bir kere daha görüşelim, netleştirelim” derlerse görüşmelerin devam edebileceğini ama konular tamamlanırsa biteceğini söyledi. Çelik, “Yani orada katı bir tutum söz konusu değil.” dedi.
Büyükşehirler dışında 51 ilde ittifakın görülüp, görülmeyeceğine ilişkin soruya ise Çelik, “Müzakere heyetinin yaptığı çalışmaya saygı gösterelim. Müzakereler tamamlansın. Liderler son kararı versin. Onu ayrıntılı bir şekilde açıklarız.” dedi.
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Atatürk’ün aziz hatırasına saygı esastır”
Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’nda yaşananlar ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e ilişkin “Ya aklını başına alacak ya da aklını başına getireceğiz.” şeklindeki açıklamalarının sorulması üzerine, “CHP Genel Başkanı’nın Milli Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler’e dönük ifadeleri gerçekten kınanacak ifadeler. Yani kendisinin CHP Genel Başkanı olarak ne kimseye akıl verecek bir hali var ne de kimsenin aklını başına getirecek bir tutumu olması gerekir. Son derece yakışıksız, yani CHP değil hiçbir siyasi partinin genel başkanına yakışmayacak bir değerlendirme biçimi bu.” dedi.
CHP’nin köklü bir parti olduğuna işaret eden Çelik, CHP’de üslubun bu noktaya gelmiş olmasının CHP’ye gönül verenleri de rahatsız edip inciten bir durum olduğunu söyledi.
Bu açıklamaya sebep olan konunun haberlerde, “Teğmenler arası tartışma” diye verildiğini aktaran Çelik, şöyle konuştu:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) Atatürk’ün aziz hatırasına saygı esastır. Atatürk’ün hatırasına saygıdan asla taviz verilmez. Buna karşı bir durum olursa bu derhal cezalandırılır. Türk Silahlı Kuvvetleri açısından bu esastır. Atatürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ebedi başkomutanıdır. Tabii eğer istenmeyen, beğenilmeyen bir durum olmuşsa da buna herhangi bir teğmenin kendiliğinden müdahale etmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Emir komuta zinciri içerisinde TSK’nın gelenekleri, hukuk kuralları içerisinde birtakım emre itaatsizlik ya da yanlış bir konu varsa bunun nasıl düzeltileceği, hangi işlemlerden geçeceği bellidir. Dolayısıyla ne Atatürk’e saygısızlığa müsaade edilir ne de herhangi bir şekilde ‘biz buna müdahale ediyoruz’ diye bir disiplinsizlik ortaya çıkmasına müsaade edilir. Silahlı kuvvetlerin gelenekleri belli, ki yazılımının esası disiplindir. TSK, dünya orduları içerisinde disipliniyle övünen ve bunu da hak eden bir ordudur. Dolayısıyla orada emir komuta zincirinin dışına çıkan, ‘disiplinsizlik’ anlamına gelen herkesin kendi başına buyruk gibi davranacağı bir şey söz konusu olamaz.”
“Onlar önce parti içi meselelerini halletsinler”
Çelik, silahlı kuvvetler içerisinde birtakım gruplaşmaların olduğu, birtakım yapıların bazı oluşumlara girdiğine yönelik konulardan bahsedildiğine de değinerek, “Türk Silahlı Kuvvetleri bir bütün ve emir komuta zinciri içerisinde hareket ediyor, onun dışında hiçbir oluşuma, hiçbir yapıya hiçbir şekilde müsaade edilmez.” diye konuştu.
Elde bir bilgi veya belge varsa bunun Bakan’la paylaşılmasının iyi niyetli yaklaşım olduğunu belirten Çelik, “Bunun dışında biz ‘ya aklınızı başınıza alın ya da aklınızı başınıza getiririz.’ gibisinden böyle bir üslup, yakışıksız bir üsluptur. Bu üslup sadece sahibinin alnına yazılır. Başka kimse de bu üslubu ciddiye almaz.” dedi.
Çelik, Bakan Güler’in çekirdekten yetişmiş ve görevlerini başarıyla icra eden bir bakan olduğuna dikkati çekerek, “CHP Genel Başkanı’nın anlamadığı konularda konuşmaması gerekir. Kendilerini zaman zaman bu vesayet zamanlarından kalma şeklinde, memleketin sahibi herkese emir ve talimat verecek konumda görüyorlar. Onlar önce parti içi meselelerini halletsinler sonra diğer konulardaki üsluplarını düzeltmeye baksınlar.” ifadelerini kullandı.
“İYİ Parti’yle CHP arasındaki tartışma, Türk siyasi tarihi açısından ibretlik bir tartışma”
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diğer siyasi partilerin iç işlerine müdahil olduğu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in önceki günlerde yaptığı “Savaşsa savaşa varım” açıklamasını da buna cevaben yaptığı aktarılarak görüşleri sorulan Çelik, “Tabii İYİ Parti’yle CHP arasındaki tartışma, Türk siyasi tarihi açısından ibretlik bir tartışma. Yani daha birkaç ay evvel Türkiye’yi yönetmeye talip oluyorlardı. Sayın Akşener’in, cumhurbaşkanı yardımcısı hatta cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiği isimlerle bugün içine düştüğü durum karşılıklı olarak ya da onların cumhurbaşkanı yardımcısı olarak kendilerini öneren Sayın Akşener’e kullandıkları üslup gerçekten ibretlik bir üslup.” değerlendirmesini yaptı.
6’lı masa, 7’li masa, bu kadar cumhurbaşkanı yardımcısı gibi bir üslupla memleketin ve siyasi partinin yönetilemeyeceğini söylediğini anımsatan Çelik, masanın ne kadar işlevsiz bir masa olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
İmamoğlu’nun İstanbul’a hizmet dışında her şeyle anıldığını dile getiren Çelik, “Daha düne kadar sandık sonuçları ortaya çıkmadan bile çıkıp seçim sonuçlarını ilan ediyorlardı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı ilan edip kendilerini cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ilan ediyorlardı. Gençlere ‘seçimi kazandık’ diye video çekip sosyal medyada yayınlıyorlardı. Dolayısıyla böyle bir siyasetsizlik, böyle bir politikasızlık onların kendini bağlar.” dedi.
Ancak artık bunun millete saygısızlık aşamasına geldiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
“Sonuç olarak siyaset millete yaslanarak yapılır, milletin desteğiyle yapılır ve millet için yapılır. Dolayısıyla demokratik bir tutum olmadan sadece ‘gibi’ yaparak sadece birtakım imajları bir araya getirerek ortaya çıkacak siyasi tablo, işte bu bahsettiğim siyasi tablodur. Konuşulan şey nedir? Bütün bu siyasi partilerin nasıl yönetildiği değil, nasıl yönetilemediğinin ibretlik bir durumudur. Bırakın siz siyasi partileri bir araya getirerek bir ittifak kurmalarını, kendi partilerinin içindeki tartışmaları toparlayamayan bir siyasi aşamaya gelmişlerdir. Bu da gerçekten siyasetin nasıl yapılmaması gerektiğine dair, siyasetin ne olmaması gerektiğine dair ibretlik bir durum olarak kayda geçmiştir.”
(Bitti)