İnsanlığın Zihnini Çırılçıplak Gözler Önüne Seren Birbirinden Çarpıcı 15 Bilgi
Bir insanın zihni, okyanusun derinlikleri kadar sürprizlerle dolu. Bilim insanları sürekli olarak beyin üzerinde çalışıyor ve davranışlarımız hakkında daha fazla şey öğreniyorlar. Bugün insan zihni hakkında ne ilginç 15 noktaya bakacağız.
Kaynak: https://brightside.me/articles/10-cur…
1. Yüksek IQ’lü insanların daha az arkadaşı olur.
2. Depresyon renk algısını değiştirir.
Depresyon geçiren insanlar sıklıkla ‘Hayat renklerini kaybetti’ derler. Bu sadece bir ifade değil, gerçek bir tıbbi gerçektir. Depresyon sırasında retina, renklere daha az duyarlı hale gelir ve hastalar renkleri kötü bir şekilde ayırt ederler. Ayrıca bu durum ters yönde de çalışır: gri ve soluk renklerle çevriliyseniz, depresyona ve melankoliye daha yatkın olursunuz.
3. Planlarınızı gizli tutmazsanız başarılı olamazsınız.
Yeni bir şeye başlamaya karar verirseniz (örneğin akşam 6’dan sonra yememeye, sabahları koşmaya veya yabancı bir dil öğrenmeye), planlarınızı kimseye söylemeyin. Aksi takdirde, başarılı olmanız daha zor olur.
Planlarınız hakkında konuştuğunuzda, beyniniz bu görevi ‘tamamlanmış’ olarak algılar ve bunun tersi olduğuna ikna etmek çok zordur.
4. Yabancı bir dil bilmek, zor kararlar vermenize yardımcı olabilir.
Daha iyi kararlar vermek için soğukkanlı olmanıza gerek yok: sadece yabancı bir dilde düşünmeniz yeterli! Bilim insanları, insanların genellikle önemli kararlar verirken duygusal davrandığını düşünüyorlar. Bununla birlikte, durumu yabancı bir dilde analiz ederseniz, beyninizin mantıklı kısmı devreye girer, bu nedenle yaklaşımınız daha dengeli olur ve fazla risk içermez.
5. Genç insanlar daha sık depresyona girer.
Bir ankete göre, dünyadaki en mutsuz insanlar 30 yaşın altındakilerdir. 18 ila 30 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar daha fazla anksiyete ve stresten etkilenirler.
6. Yaratıcı bir fikir bulmak istiyorsanız, yorgun olmak daha iyidir.
Yaratıcı düşünceler, yorulmuş kişilere gelir çünkü beynleri daha az verimli çalışır. Böylece insanlar genellikle ilk bakışta saçma gelebilecek fikirleri reddetmez ve saçma bir fikir büyük bir projenin başlangıcı olabilir.
Bu nedenle iyi fikirler genellikle uzun bir iş gününden sonra duşta aklımıza gelir. Eğer bir sabah insanıysanız, yaratıcı süreciniz akşam başlayabilir ve eğer geç yatacaksanız, ilham size sabah gelebilir.
7. Herhangi bir konuşmanın büyük bir kısmı dedikodudur ve bu faktör cinsiyete bağlı değildir!
Erkekler de kadınlar kadar dedikodu yapmaya meyillidir. Bilim insanlarına göre konuşmalarımızın yüzde 80’i sadece dedikodu ile geçer. Ancak dedikodu yapmak o kadar da kötü değil.
8. Mutluluğu satın alabilirsiniz.
İnsanlar ‘mutluluğu satın almanın imkansız olduğunu’ söylerler. Ancak psikologlar bu bilginin tersini kanıtladı. Mutluluk hissini satın alabilirsiniz ama sadece parayı kendinize harcamamanız gerekir.
Ailenize, arkadaşlarınıza veya hayır işlerine para harcayarak başkalarına mutluluk getirdiğimizde, özsaygımız artar ve kendimizi daha önemli algılarız. Böylece daha mutlu ve hayattan daha memnun oluruz.
9. Güven kurmak için 20 saniye yeterlidir.
Güven kurmak için bir kişiyi yaklaşık olarak 20 saniye sarılmalısınız. Tabii ki, sadece izin aldıktan sonra. Bu, güvende hissettiğimizde (sevdiklerimizle birlikte olduğumuzda da dahil) salgılanan oksitosin nedeniyle olur ve bizi sakinleştirir ve rahatlatır. Yani uzun kış akşamlarında sarılmak için bir neden daha var!
10. Düşündüklerimizin çoğu negatif.
Her gün ortalama 12 bin ila 60 bin düşünce kafamıza girer. Beyinlerimiz, herhangi bir bilgisayardan daha güçlüdür. Ancak araştırmalara göre düşüncelerimizin yüzde 80’i negatiftir.
11. Kış uykusu değil, kış depresyonu.
Bazı insanlar, kışın geldiği dönemde enerjilerini kaybederler ve bu durum ‘kış depresyonu’ olarak adlandırılır. Gün ışığının eksikliği ve hava koşullarının etkisi, bu mevsimsel depresyon türünü tetikleyebilir.
12. Klasik müzik insanlar için faydalıdır.
Müzik sadece bir eğlence kaynağı değil, aynı zamanda bir terapi aracıdır. Müzik terapisi, zihinsel ve duygusal sağlığı iyileştirmek için kullanılır ve stresi azaltabilir.
13. Gülmenin sağlığa faydası vardır.
Gülme, endorfinlerin salgılanmasını tetikler ve bu da mutluluğu artırır. Gülmek, aynı zamanda stresi azaltabilir ve ilişkileri güçlendirebilir.
14. Kokular duygularımızı etkiler.
Kokular, geçmiş anıları anında hatırlatma gücüne sahiptir. Belirli bir koku, çocukluk anıları veya geçmiş deneyimlerle güçlü bir şekilde ilişkilendirilebilir.
15. Renkler, insanların duygusal durumlarını etkileyebilir.
Örneğin, mavi sakinlik ve huzur hissi yaratırken, kırmızı enerji ve heyecanı tetikleyebilir. Bu nedenle, renkler terapi alanlarında yaygın olarak kullanılır.